emniyet

emniyet
"safety, security; confidence, trust, belief; the police, the law"

İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • emniyet — is., Ar. emniyyet 1) Güvenlik Kendi vatandaşlarının ırz, mal, can emniyeti hakkında teminat istiyorlar. E. E. Talu 2) Güven, inanma, itimat Paris teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı. R. N. Güntekin 3) Polis… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet kemeri — is. Uçak, otomobil vb.nde güvenlik için bele takılan kemer Otomobillerde emniyet kemeri bulundurmak zorunludur …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet etmek — güvenmek Hele emniyet ettiğim birkaç uyanık arkadaşla bulunduğum zaman bülbül gibi ötüyordum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet vermek — güven vermek Arkadaşının emniyet vermesine rağmen içi rahat değildi. M. Yesari …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EMNİYET-İ TÂMME — Tam bir emniyet ve korkusuzluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EMNİYET — (Emniyyet) : Eminlik, emin olma hâli, korkusuzluk, tehlikesizlik. * İtimad, güvenme, inanma. * Polis ve zabıta teşkilâtı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • emniyet amiri — is. İlçenin genel güvenliğinden kaymakama karşı sorumlu olan görevli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet durağı — is., den. Su altına dalan kişilerin vurgun yememesi için su yüzüne çıkış mesafesinde sağlık yönünden güvenli bölge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet düğmesi — is. Patlayıcı ve yanıcı aletlerin güvenle kullanılmasına yardımcı olan, kullanıldığı zaman açık, kullanılmadığında da kapalı tutulan düğme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet kilidi — is. Kapı, kasa vb.nde güvenliği sağlayan kilit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet pimi — is. Ateşli silahlarda güvenli kullanımı sağlayan pim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”